Site icon MEGESOFT

YENİ NESİL İLETİŞİM | 100 bin dolarlık donanım

YENİ NESİL İLETİŞİM | 100 bin dolarlık donanım şimdi 200 dolar

“İstisnasız her mühendis okulundan en azından çok iyi derecede C++ kodlama dili ve LINUX işletim sistemi bilgisi ile mezun olmalıdır.”

“Endüstri 4.0 kavramını Almanya’nın piyasaya sunduğu bir slogandır; kendi çıkarlarını korumak içindir: Firmalarının ürettiği makine ve sistemlerini satmak için kavramı pazarlama aracı olarak kullanıyor.”

“Gelişmiş ülkeler ekonomide güç odağı kaymasından endişe ettikleri için, insanın yerini alan makineleri öne çıkarmak istiyor.”

“Endüstri 4.0 sloganı, Almanya için anlamlı olabilir ama bizim için yaratacağı tehlikeler daha büyük… Yaratacağı yapısal işsizlik ürerinde duralım.”

Söylenen her sözü, üretilen her karşı gerekçeyi alıcı bir ruhla dinlemeliyiz. Her aykırı sözün zenginlik olduğunu bilmeliyiz. “Tek tip düşünce” saplantısının karanlığına gömülmemek gerektiğini unutmamalıyız. Unutmamalıyız ama Endüstri 4.0 aşaması bir büyük eğilimin adıysa, sloganlı suçlama yerine, ne olup bittiğini anlamak daha akılcı yol değil mi?

Sorunun yanıtını eli taşın altında iki makine üreticisiyle Vaniköy’de düşünceye sınır konulmayan söyleşiyle değerlendiriyoruz. Yelken yarışının o şahane görüntüleri bile dikkat menzilimize girmiyor; Mehmet Ağrikli ve Cemal Ayla’yla geleceği nasıl inşa etmemiz gerektiği üzerine düşündüklerimizi paylaşıyoruz.

Mehmet Ağrikli 1963 doğumlu. Benden 20 yaş genç biri. Diyarbakır Maarif Koleji’nde okumaya başlamış, sonra Kemaliye’ye geri dönmüş. ODTÜ Makine Mühendisliği bölümünü 1986’da tamamlamış. İTÜ’de robotik üstüne master yapmış. TETAŞ AŞ’de 5 yıllık çalışması sırasında tekstil makineleri için sık sık Japonya’ya seyahat fırsatı yakalamış. Çok etkilenmiş: Sistemli düşünme ve analizle iş yapmanın önemini kavramış. Ürün geliştirme, üretim, satış ve stok yönetiminin iş yaşamında ne anlama geldiğini öğrenmiş. Hayatın akışı 1992’de kendi şirketini kurma noktasına getirmiş. AĞTEKS (Örme ve Tekstil Endüstrileri Sanayi) ellerinde doğmuş. İlk defa 1999 yılında Paris’teki fuarda kendi makinelerini sergilemiş.

Buluşları 75 ülkede kullanılıyor

Ağrikli yaratıcı bir girişimci. Başta “Yeni iplik büküm yöntemleri” ve başka tekstil ve elektronik konularında patent aldığı buluşları var. Bugün 35 üniversite ve 75 ülkede kendisine patentli makineleri kullanılıyor. Ülkemizde tekstil imalatının çok önemli üreticileri, ülkemizin yüz akı olan büyük firmalar O’nun makinelerini kullanıyor. Ağrikli yüksek teknolojiyle özel çözümler üretiyor. Şirketinde 40 kişi çalışıyor 9’u mühendis.

Cemal Ayla ambalaj makineleri üreten bir firmanın sahibi. 1963 Mardin doğumlu. Maçka Teknik Lisesi sonrası YTÜ Makine Mühendisliği bölümünden 1987’de mezun olmuş. Babadan devraldığı torna atölyesinde çeşitli makine üretim işini ambalaj makinesi üretimi yapan AYMAKSAN Ayla Makina AŞ olarak devam ettirmekte. Makine üretimiyle ilgili örgütlerin aktif üyelerinden biri. Sektörün gelişmesinin sivil inisiyatif alanında uzun yıllardır çalışmalarını sürdürüyor.

Sektörün içinde çilesini çeken bu iki insandan Endüstri 4.0 aşamasında makine üreticilerimizin bakış açılarını, sorunlarını ve çözümlerini öğrenmek istiyorum.

Endüstri 4.0’in anlamı

Önce “Endüstri 4.0’ın anlamı nedir?” diye soruyorum. Bu kavramın içinin boşaltılmasından korktuğumu da anlatıyorum. Mehmet Ağrikli düşüncelerini net biçimde anlatıyor: “Bu yeni kavrama herkes değişik anlam yükleyebiliyor: İleri otomasyon diyenler var. İleri kalite kontrolü terimiyle açıklayanlar da var. Makinelerin birbiriyle iletişimi olarak niteleyenler de. İnsansız, akıllı fabrika da deniyor. Hepsi doğru, benim için geçerli olan anlamı şu: Hangi ürünün üretiminde olursa olsun, makinedeki bir problemden ya da üründeki bir kalite değişmesinden 30 dakika içinde üst yönetimin haberdar olmasını sağlayan bir teknik ve iletişim mekanizması kurabilme aşamasıdır.”

Yılların deneyimi, uluslararası fuarlarda yarışma özgüveni, günlük sorunları ince imbiklerde damıtan zekasıyla tanımını bir adım daha ileri taşıyor: “Bu yeni makine, insan ve üretim ilişkinde sıfır duruş, sıfır hata, belki de sıfır stok idealine ulaşılmasıdır endüstri 4.0.”

Cemal Ayla,meslektaşı Ağrikli’nin tanımlamasını onaylıyor ve ekliyor: “Bizim sektör olarak endüstri 4.0 aşamasını yakalamamız önemli. Önemli olmasına önemli ama, tek başımıza yapabileceğimiz iş değil. En başta mesleki eğitim sistemimiz ve sonrasında siyasi iradenin, bürokrasinin, sivil insiyatiflerin, makine üretimi yapan iş insanların, makine siparişi yapan yerli yatırımcının da aynı ortak değerleri benimsemesi, ortak dil kulanması, sektörün ülke ekonomisindeki sürükleyici rolünün içselleştirilmiş olması gerekiyor”.

Kendi gelişmemizin vesilesi olmalı

Almanlar’ın kavramı piyasaya sunmasının asıl amacının, vesile yaratarak değer yaratma zincirinde kendi konumlarını geliştirme olduğunu, saygıyla karşıladığımı, öncü ve güçlü olan her ülkenin bunu yapmasının doğal bir davranış olacağını söylüyorum. Aşık Veysel’in iki dizesini anımsatıyorum: “Her kim de olursa sırrına mahzar/ Dünyaya bırakır ölmez bir eser.” Mehmet Ağrikli sözü tamamlıyor: “Endüstri 4.0’ı vesile kılar, ülkemiz şartlarında en büyük iyileşmeyi kalite bakımından gösterirsek ve dünya pazarlarına daha iyi entegre olmayı becerebilirsek, bu hem istihdam artışı yaratacak hem de katma değerli ürünler satmayı başarmamızı sağlayacak”.

Cemal Ayla anlatıma bir başka boyut katmak için “Mehmet Ağrikli bize Endüstri 4.0’in altında yatan teknolojik tabanı anlatsın. Bu konularda bir ömür vermiş, birikimli bir insandan öğreneceğimiz çok şey var” diyor. Sözü bir adım ileri taşıyarak, “Eğer endüstri 4.0 aşamasına geçişin teknolojik gelişmelerini iyi kavramaz, geçmişte olduğu gibi komşuya bakarak, tavsiyelere uyarak yatırım yaparsak, çok yüksek bedeller öderiz. Sizin bakış açınıza göre bu teknolojiyi nasıl algılamalı ve kavramalıyız?” diye soruyor.

Exit mobile version